20110720

’Karar verme’,’istemeyi isteme’ demiştim.Bunlara şunu eklemek gerek: hiç kuşku duymama. Hem bu ikisinin temeli bu ( ne kararından, ne de isteğinden kuşku duymamalısın ), hem de her adımda yeniden kurulması gerek ilişkinin temel taşı.’Güven’ demiyorum mahsus: Güven saf bir şeydir,epey de güçsüzdür -düşünülmemiş bir şeydir,kendiliğinden olur: vardır ya da yoktur.Benim sözünü ettiğim ‘kuşku duymama’ ise bilinçlidir, düşünülerek takınılmış bir tavır, her seferinde yeniden düşünülerek bulunan bir eylemdir(…) Bu nasıl bir tutum-kendini aldatma mı?Bilinçli bir körlük mü? Bir kabullenme mi? Hayır - hiçbiri değil.Bir bilinçlilik sadece - hem de doğruluk üzerine kurulu bir bilinçlilik.Bu, hem ‘isteme kararlılığı’,’karar verme’ isteği dediğim şeyin bir sonucu, hem de onun gereklerinden biri (…) Her an,’artık istememeye karar veriyorum’,’artık inanmayacağım’, deyip,çekip gidebiliriz,ikimiz de.(…) Bana kararsızlıkla gelmemelisin.Geleceksen, özgürce ve bilinçli bir isteklilikle gelmelisin.Bunların eksikliğinden dolayı yitirmedik mi yitirdiklerimizi?
O.Aruoba