20081124

ADAMIN UMRUMUZDAKİ VARLIĞI ÜZERİNE

En az zarar görmüş yeri olan kanadından tuttu. Alırken aklının ucundan bile geçmeyen iç bulantısı durumu, şimdi her yanını sarmıştı. Ona göre sol, sineğe göre sağ kanadından tutmuş, tekrar uçabilmesi umuduyla pencereye doğru götürürken, alenen titriyordu.

* * *

Kendi kendine uyanıverdiği kocaman bir yaz günü daha; hani şu günışığının on dört saat falan ortada olduklarından.
"Seni uyandıran kendisi ve vücuduna değişi değildir hiçbir zaman; her an üzerine konabileceği mesajını veren o iç gıcıklayıcı kanat sesidir."
İçeride yine bir tane vardı. En kocamanlarından, şu "kurtatan"lardan değildi Allah'tan. Gerçi şu an öyle olması ya da olmaması çok da önemli değildi, en nihayetinde uykudan onun günaydın vızıltılarıyla uyanmıştı ama, öyle olsaydı tiksintinin katmerli olabileceğine de ihtimal veriyordu.
Kahvaltılık bir şeyler alıp geldi. Hala en açık seçik haliyle ortadaydı kahrolası.Bir o yanda, bir bu yanda... Durmak bilmezliği de durumun vehametini son derece arttırıyordu. Yemeğine de giderek artan dozla bulaşması, kuşkusuz sineğin "sinek" olma özelliğinden ileri geliyordu.
"Bir terlikle son derece sert bir şekilde vurduğunuzda oluşacak pislikle, ortalıkta dolaşarak yaydığı arasında skaler olarak hiçbir fark yoktur."
Yemek bitti. Şortla bilgisayarın karşısına geçerken perdenin üzerindeydi. Adamın perdeye değişiyle beraber havalanırken, ön iki ayağını birbirine sürtmek suretiyle yaptığı planını yeni bitirmişti, SİNEK.
Önce bacağına kondu. Adam, meşgul olduğundan eliyle şöyle bir kovalamakla yetindi. Sonra kısa aralıklarla baldırına ve küçük ayak parmağına. Başkalarına kıyasla ayakları - özellikle ayak küçük parmakları, ne hikmetse - daha hisli olan adam, çığrından çıkmaya işte o son minik dokunuşla başladı.: "Hay ağzına sıçtığım..."
Sonra sırasıyla şunlar oldu:
1.Adamın son kovalamasında, önce bir etkilenmiş gibi gözüken sineğin aradan geçen birkaç on saniyelik sürede havada çeşitli akrobatik uçuşlar gerçekleştirmesi, artık işinden sıyrılıp dikkatini ona yöneltmiş olan adama kendisinin hazılıklı olduğu yönünde bir göz dağıydı aslında.
2.Adam, hamleni gördüm, dercesine müthiş bir soğukkanlılıkla yandaki yeni okunmuş mecmuaya uzandı.
3.Mecmua mı? Artık dikdörtgen değil ,rulo biçimindeydi.
4.Merkezi adamın dirseği olan birkaç hızlı "eğik uçuş" gerçekleştiren mecmua yorulsa da, adam sineğin masanın üzerine konuşunu dikkatlice gözlemlerken bu durumu hiç umursamadı.
5.Adam, hiçbir zaman umrumuzda olmamıştı.
6.Sözkonusu mecmua, masanın üzerinde kabakvari bir biçimde ve içerikte duran sineğe doğru aynı merkezli, aynı şekilli, yorgun ama net hamleyi gerçekleştirdi.
7.Anlaşıldığı üzere, adam umrumuzda hiç varolmamıştı.
Gerisi malum.

c.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

küllük